BİR VAKA SUNUMU
Donald, üniversite mezunu bir anne-babanın üç çocuğunun en küçüğüydü. Hamilelik, doğum ve erken gelişim dönemi gayet normaldi. Enerjik ve sosyal bir bebekti. 6 haftalıkken gülümsemeye, 7 aylıkken oturmaya, 9 aylıkken emeklemeye, 15 aylıkken desteksiz yürümeye başlamıştı. Yaşamının ilk yılında ağır bir kulak enfeksiyonu geçirmesine rağmen 12 aylıkken ilk kelimelerinin çıkardı ve 2 yaşına girdikten hemen sonra düzgün cümlelerle konuşmaya başladı. Ebeveyninin çektiği videolar Donald’ın normal gelişimini kanıtlıyordu.
- yaş gününden kısa bir süre sonra (birkaç hafta boyunca) Donald’ın anne-babası onun gelişimiyle ilgili endişelenmeye başladılar zira Donald’ın hem ifade hem akıcı dili yok oldu. Gitgide çevresindeki nesnelere ve iletişim kurmaya ilgisini yitirmeye başladı. Kendini uyaran çeşitli davranışlar geliştirdi ve bağımsız olarak tuvaletini yapma alışkanlığını kaybetti.
Bir anda ortaya çıkan bu gerilemeden sorumlu belirgin bir neden tespit edilemedi. Kapsamlı tıbbi incelemeler yapıldı. Sınıra yakın normal bir EEG görülse de , bu ani bozulmayı açıklayan çok somut bir tıbbi sebep saptanamadı. İlaveten başka merkezlerde ve başka uzmanlarca yapılan tetkikler de bu tıbbi tabloyu aydınlatamadı.
Şu anki aile efradında ve geçmişteki yakın ve uzak aile bireylerinde bu duruma benzer veya farklı gelişim problemleri tespit edilemedi.
Daha öncesinde düzenli olarak bir yuvaya devam eden Donald , davranış ve gelişimdeki bozulmalar sebebiyle özel eğitim birimine yönlendirildi. 4 yaşında yapılan geniş kapsamlı değerlendirmeler sonucunda Donald’ın bilişsel becerilerinin 18 aylık, dil ve sosyal becerilerinin ise bundan daha düşük düzeyde olduğu saptandı. Uzun aylar sonunda, çok kısıtlı olsa da ifade dili tek kelimeler çıkarma biçiminde geri döndü. Sosyal kopukluk, çevreye ilgisizlik ve olağandışı davranışlarda bir düzelme görülmedi. Takip zamanı geldiğinde, 16 yaşında, bu ağır tablo devam ediyordu.
GENEL BAKIŞ
Bundan yaklaşık 110 yıl önce Viyanalı eğitimci Theodore Heller normal bir gelişimin sonrasında 3-4 yaşlar arasında ağır bir gelişimsel geri çekilme (regresyon) gösteren 6 çocuk ile ilgili bir makale yayımladı. Bu geri çekilme sonrasındaki iyileşme çok sınırlıydı.Heller bu durumu bebeklik demansı (dementia infantilis) olarak adlandırdı. DSM IV’ de ise Çocukluğun Tümleşik Olmayan Bozukluğu adıyla Yaygın Gelişimsel Bozukluklar başlığı altında yer aldı. Otizme benzer semptomlar gösteren bu bozuklukta çocuğun daha öncesinde tamamen normal bir gelişim göstermesi ve birçok alanda ağır bir geri çekilme olması ve bunun devam etmesi dikkat çekicidir. Çok nadir görülmektedir(2-7/100.00). Bu durumla ilgili araştırmalar kısıtlıdır ve sebebine dair henüz aydınlatıcı bir bilgi mevcut değildir. Bu bozukluğun otizmin farklı bir derecesi olduğunun geniş çevrelerce kabul görmesi, otizmden ayrıştılmasının güvenli bir biçimde yapılamaması ve tedavilerinde de belirgin bir farkın olmaması nedeniyle Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu DSM V’de yer almamaktadır.
Metin Karakol




